"Osmanlı İstanbulunda Otomobil" Kitabımız Yayınlandı

İnsanoğlunun dünyadaki serüveni incelendiğinde hayatını idame ettirmek için yaptığı icatlar içerisinde ulaşımla ilgili olanların oldukça önem arz ettiği görülür. Hayvanların evcilleştirilmesi ve bazılarının yolculuklarda kullanılmasıyla başlayan süreç, Sümerler devrinde (M.Ö 4000 – M.Ö. 2000 yılları arası) tekerleğin icadıyla devam etmiş, bu icatla birlikte insanoğlunun hareket kabiliyeti artmıştır. Mütemadiyen ana ve tali yollar oluşturup şehirleri ve bölgeleri birbirine bağlayan insanoğlu, çevresini tanımaya başlamıştı. Sanayi devrimiyle birlikte motor gücünün kullanılması, kendiliğinden hareket eden manasındaki otomobillerin de icadına imkân verdi. Osmanlı topraklarında da ilk zamanlar otomobile kendiliğinden hareket eden anlamında “zâtü’l-hareke” ismi verildi. Böylece otomobile hareket imkânı veren buhar, elektrik ve petrol gibi enerji kaynakları da önem kazandı. Günümüzde insanların neredeyse temel tüketim malzemelerinden biri haline gelen otomobilin icadı ve dünyaya yayılmasıyla bir yerden bir yere seyahat etmek hem kolaylaşmış hem de hızlanmış oldu. 

Ülkemizde otomobil tarihiyle ilgili yapılmış çalışmalar ya belli bir tarih aralığını kapsamakta, ya da konuyu bazı yönleriyle ele almaktaydı. Otomobil denilince ilk akla gelen kurumlardan birisi olan Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu, bu eksikliği gidermek amacıyla birkaç yıl önce bir çalışma başlattı. Bu çalışma aziz hocalarımız Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve Dr. Coşkun Yılmaz’ın editörlüğünde Osmanlı İstanbulunda Otomobil adı altında ilk meyvesini verdi. Cumhuriyetin ilk yıllarından 1950’lere kadar gelecek olan ikinci kitabın ve kültür, sanat, edebiyat ve folklorumuzda otomobilin yerinin ele alınacağı üçüncü kitabın ise en kısa zamanda okuyucularıyla buluşturulacağı müjdesi verilmektedir. 

Osmanlı İstanbulunda Otomobil kitabı “Osmanlı’dan Önce İstanbul’da Yollar ve Taşımacılık” (Turhan Kaçar), “Fetih’ten Tanzimat’a İstanbul’da Kara Ulaşımı” (Ahmet Önal), “Otomobil Öncesinde İstanbul’da Kara Ulaşımı” (Vahdettin Engin), “Dünyada Otomobil Tarihinin Başlangıcı” (Fatih Gürcan) ve “Osmanlı’da Otomobilin Tarihi, Osmanlı Dönemi” (Erhan Afyoncu-Uğur Demir) başlıklarıyla beş bölümünden oluşmaktadır. Bölümlerde anlatılanlarla ilgili görseller kullanılarak okuyucunun soluk alması sağlanmıştır. Yine ana kaynaklarda geçen bazı ilginç metinler, “Okuma Parçası” adı altında sadeleştirilerek okuyucunun dikkatine sunulmuştur. Böylece ana kaynaklardan elde edilen verilerle inşa edilen metin, görsel malzeme ve okuma parçalarıyla tekdüzelikten kurtarılmıştır. 

Kitabın ilk dört bölümü giriş mahiyetinde olup okuyucuyu asıl konuya hazırlamak amacıyla kaleme alınmıştır. Böylece okuyucunun tarih boyunca ortaya çıkan yollar, ulaşım vasıtaları ve bunların insanlar üzerindeki etkileri hakkında fikir sahibi olmaları hedeflenmiştir. Bu manada birinci bölümde Doğu Roma’daki (Bizans) ulaşım ağları ve kullanılan araçlar; ikinci bölümde Fetih’ten Tanzimat’a kadar İstanbul’da yollar ve taşımacılıkta kullanılan muhtelif arabalar; üçüncü bölümde Tanzimat’tan otomobilin gelişine kadar kara ulaşımında kullanılan omnibüs, atlı tramvay, banliyö tren ve elektrikli tramvaylar ele alınmıştır. Dördüncü bölümde ise dünyada otomobil fikrinin ortaya çıkmasından sonra muhtelif marka otomobillerin doğuşu ve dünya pazarında karşılık bulmasıyla ilgili özet bilgiler verilmiştir. 

Kitabın asıl kısmını oluşturan son bölümünde, konunun mahiyetinin anlaşılması için yer yer imparatorluk coğrafyasına atıflar olmakla birlikte, İstanbul merkezli bir otomobil tarihi ele alınmıştır. Çalışmada ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi, Kızılay Arşivi, ATASE ve dönemin gazeteleri başta olmak üzere ana kaynaklar kullanılmış, sınırlı sayıdaki araştırma eserlerden istifade edilmiştir. İstanbul sokaklarında dolaşmaya başlayan otomobilin tarihi ele alınırken lastikçilerden benzinliklere, tamircilerden kelepircilere, taksilerden dolmuşlara, şoförlerden otomobil kazalarına kadar pek çok konu zengin bir içerikle okuyucunun dikkatine sunulmuştur. Otomobilin yol arkadaşları olan bisiklet, tramvay, omnibüs ve otobüse dair de önemli bilgiler sunularak ulaşımın genel mahiyeti tasvir edilmiştir. Yaya faktörü bu kapsamda ele alınarak trafiğin otomobil dışındaki unsurlarının ihmal edilmemesine özen gösterilmiştir. Yeni bir vasıta olan otomobile nasıl binilip inileceği, diğer ulaşım vasıtalarıyla trafikte nasıl bir ilişki tesis edileceği, otomobili sürmeden hakkında neler bilinmesi gerektiği gibi pek çok konu da ana kaynaklarla ortaya koyulmuştur. Bu yeniliklere ek olarak ulaşım alanındaki değişiklikleri zikretmek gerekmektedir. Mevcut yolların otomobil geçişine uygun hale getirilmesi ve yeni yolların açılmasına kitapta hususî olarak yer verilmiştir. 

Sonuç olarak kitapta kadim bir dünyada modern bir vasıtanın yarattığı etki ilginç örneklerle sunulmuştur. Bu manada yalnızca yolların hazır olup olmadığı ele alınmayıp insanların hayret, merak ve korkuyla dolu ilk tecrübeleri de yansıtılmıştır. Haliyle okur, zengin muhteva ve akıcı bir üslup eşliğinde otomobiline binip penceresi Osmanlı İstanbul’una açılan uzun bir yolculuğa çıkacaktır. Bu yolculuk sırasında bazen yakıt almak için İstanbul sokaklarında en iyi benzinliği arayacak, bazen diğer ulaşım vasıtalarıyla yol mücadelesi verecek, bazen otomobilinin bakımı için tamirci arayacak, bazen de büyük küçük bazı kazalara karışacaktır. 

Blog Yazarı: Coşkun ÜNSAL


Turing Kültür Sanat YouTube Kanalı

Turing Kültür Sanat YouTube Kanalı
crosschevron-down